- kıyafetsiz
- κοκοντυμένος, δύσμορφος
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
kıyafetsiz — sf. Kıyafeti düzgün olmayan, kılıksız Birleşik Sözler kalıpsız kıyafetsiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıpsız kıyafetsiz — sf. Gösterişsiz, bakımsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıpsız — sf. 1) Kalıplanmamış olan 2) mec. Biçimsiz, düzgün olmayan Kalıpsız kırmızı büyük fesi, tıpkı bir ibik gibi duruyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kalıpsız kıyafetsiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyafetsizlik — is., ği Kıyafetsiz olma durumu, kılıksızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
şansız — sf., hlk. 1) Ünsüz 2) Gösterişsiz 3) Kılıksız, kıyafetsiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sövüp saymak — aralıksız küfürler sıralamak, uzun uzadıya söverek yermek Kılıksız kıyafetsiz adamlardan biri güya kapımızdan içeri dalarak bize sövüp saymaya başlamış sanırdım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli boş çıkmak — umduğunu alamamak, başarısızlığa uğramak Sağa döndü, sola baktı, seksen sergüzeşte atıldı, eli boş çıktı, parasız, kıyafetsiz ve mevkisiz olup... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜFLA — (Sâfil. den) Daha alçak, adi. * Günah ve basit işlere mahsus. * Kılıksız, kıyafetsiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük